{ "title": "Damak Sarkması", "image": "https://www.damak.gen.tr/images/damak-sarkmasi.jpg", "date": "23.01.2024 06:46:49", "author": "orhan alem", "article": [ { "article": "
Damak sarkması durumu üst solunum yollarında sıkıntıya yol açan bir durumdur. Neden olduğu en büyük sıkıntı horlama şeklinde bilinen durumdur. Horlama tek başına basit bir sorun gibi algılanabilmektedir ancak bu durumun sonucu olarak ortaya çıkan diğer nedenler ciddi sonuçları olabilen sağlık sorunlarına yol açabilmektedir.

Damağın sarkması ile ağzın iç kısmında bulunan ve küçük dil olarak adlandırılan organ üstlendiği tam olarak yapamaz duruma gelmesi olarak da açıklanabilir. Damağın yapısal bozulma göstermesinin bir sonucu olarak küçük dilde sarkmalar ve fiziksel olarak büyüme gibi etkiler oluşabilir. Küçük dil çok önemli bir görev üstlenmektedir. Küçük dilin her iki yanında yumuşak dokudan oluşmuş damak kasları bulunmaktadır. Damak kasları küçük dilin yukarı aşağı hareket etmesini sağlamaktadır. Yükselen küçük dil burna giden kanalları kapatır. Dil aşağı yönlü hareket ettiği zaman ise yemek borusunu kapatır, bu iki yönlü hareket bir şey yenilip içildiği zaman maddelerin beslenme borusuna doğru kaçmasını engeller böylece düzgün nefes alınıp verilmesini sağlar. İşte bu denli yaşamsal bir görev üstlenen dili kontrol eden kaslardaki esneme dilin sarkmasına neden olur. Horlama denilen olayda bu durumun bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Damakta sarkma ya da bölgedeki kaslarda oluşan gevşemelere yönelik olarak birtakım klinik müdahale durumları söz konusudur. Yapılan klinik müdahalelerin amacı damak ve küçük dilin arasında bulunan yumuşak dokunun sıkılaştırılmasına yöneliktir. Bu bölgede bulunan yumuşamış dokunun gevşemesi damaktaki dokuların şişmesine ve kişinin soluk alıp vermesi esnasında titreşmesine neden olur. Yapılan müdahaleler bu durumu engellemeye yöneliktir. Eğer dokularda oluşan sarkmalar hasta için önemli sağlık sorunlarına neden olabilecek boyutlara ulaşmışsa cerrahi operasyon ile doku sarkmalarını önleme yoluna gidilebilir. O zamanda uygulanacak olan cerrahi yöntemin seçilmesi önem taşımaktadır. Uygulanacak yöntemin seçimi için bazı tetkikler yapılması gereklidir.

Teşhisi Nasıl Konmaktadır

Tanı genelde hasta ya da eşi tarafından anlatılanlarla konur. Hastanın çıkardığı sesler ve solunumuyla alakalı sorunları eşi anlatır. Bu anlatılanlar ve muayene asıl tanı önemli ölçüde konur fakat yapılmış durumda olan birtakım tetkikler de bulunur. Rutin olarak yapılmış durumda olan kan analizleri, kan basıncı ölçümü, kalp ve akciğer ile alakalı tetkiklerin yanı sıra en çok bilgiyi verici araştırma polisomnografi ismi verilen analiz yoludur. Polisomnografi de hasta kişi uyku merkezinde tek gece yatırılır. Uyku apnesi de genelde horlayan kişilerde görülür. Uyku esnasında solunumun belli zaman (Genellikle 20-30 sn) durmasıdır. Bu nefes durması olayına apne denir. Uyku apnesi rahatsızlığı durumda olan kişilerde bu solunum durması ataklarının sayısı saatte 5-30 aralarında değişebilir.

Tedavisi Nasıl Yapılır?

Horlama ve uyku apnesinin rehabilitasyonu her vakit zordur. Hem Tek hastanın uyarı etmesi gerekli durumda olan konular hem tek de doktorun uygulayacağı iyileştirme metotları bulunur. Hastanın dikkat edeceği konular kabaca şunlardır:
" } ] }